İlk önce çok korkmuştum.Çok geniş ve uzundu,tam yukarı doğru dik bir açıyla hareket ediyordu.Sadece bir kereliğine denemeye karar verdim.Yavaş yavaş ona doğru gittim.İlk anda kendimi güvende değilmiş gibi hissettim,fakat daha sonra alıştım.Yukarı-aşağı,yukarı-aşağı gitmek sandığımdan da eğlenceliydi.Gerçekten sevmiştim onu!

Artık yürüyen merdivenleri kullanmaktan çekinmiyorum!

Yavaşça ve nazikçe çıkardım üzerindekini.Çok saf ve bembeyazdı.Bir kere,iki kere yaladım.Imm...Daha sonra kendimi durduramadığımı farkettim.Daha fazla,daha çok daha çok...Dişlerimle ısırmayı denedim.Evet,işte sonunda ağzımdaydı.Tamamıyla şeker gibi tatlı ve krema gibi.Wow,işte sonunda ııımmm ,uçuyordum.

Daha sonrada bisküvinin paketini attım.

İlk anda sıktım onu sonra daha fazla,daha sertçe.Sanki daha çoğu varmış gibiydi.Dudaklarıma doğru götürdüm.Değişik,yabancı ve yepyeni bir duyguydu.Ağzımın içinde bir o yana bir bu yana döndürüp durdum.Sonunda onu tükürmenin zamanı geldiğini anlamıştım.

Diş macununu ilk tadışım benim için farklı bir deneyimdi.

İkisi de yuvarlak ve sıkıydılar.Aralarında gözle bile zor görülebilecek farklılıklar vardı.Birini elime aldım ve sıkıca çevirdim.Diğer elimle de diğerini sıkıca tuttum ve diğer tarafa doğru çevirdim.

Artık oturma odası daha aydınlık çünkü yeni ampüller taktım.

Elimde uzunca ve gevşekçe duruyordu.Parmaklarımın arasında ucunu bulana kadar kaydırdım.Daha sonra onu açtım.Birden elimde daha sertleşti,sonra da ucundan sel gibi fışkırdamaya başladı.

Sonra bahçe hortumunu aldım ve çalıları suladım.

Yapabileceğimi biliyordum.Bir kerelik denemek istiyordum fakat yapıp yapamayacağımı bilmiyordum,herşeyin kötüye gitmesinden korkuyordum.Arkadaşımı çağırdım.Yapabileceğini ve bana da bunu öğretebilceğini söyledi.Kollarını boynuma doladı ve başladı.Aynada ne olup bittiğini izledim.Sonunda yavaşça geri çekti.İşin bittiğini görünce rahatladım.

Kravatlardan nefret ediyorum.