Kuşlar söyledi...
Sanki hizmetçinmişim gibi
durmadan seni izliyorum ve dağınıklıklarını
topluyorum.
Herzaman temiz iç çamaşırı
giy.
Ben duvarla mı konuşuyorum?
Soru sorduğum zaman bana cevap
ver.
Sen sağır mısın?
Dışarı bu kıyafetle mi
çıkacaksın?
Sen bana yalan mı söylüyorsun?
Ellerin mi kırıldı?Kendin
al,ben senin hizmetçin değilim.
Benim evimde yaşadığın
sürece benim dediklerimi yapmaya mecbursun.
İyi bir insan ol.
Yataklar üzerlerinde zıplanmak
için yapılmıyorlar.
Sıkıldın mı?Nasıl canın
sıkılabılır ki?Ben senin yaşındayken hiç
sıkılmazdım.
Oraya ulaşınca beni ara ki iyi
olduğunu bileyim.
Dağıttığını topla.
Kağıtlı kekler kahvaltılık
değildir.
Dişlerini fırçaladın mı?
Odanı topladın mı?
Saçlarını taradın mı?
Benim söylediğimi
yap,yaptığımı değil!
Bütün hayatın bana karşı
çıkmak üzere mi kurulu?
Ben para mı kesiyorum?
Burası otel değil,sadece uyumak
için gelemezsin.
Çorapların kendi kendilerine mi
toparlanacaklar?
Neden diye sorma.Cevap hayır.
Gözlerini şaşı yapma öylece
kalırlar.
Yeme şunu karnında kurtlar
olur.
Bir daha görmeyeyim!
Dışarı ıslak saçlarla
çıkma üşütürsün.
Beni oraya getirme!
Beni yerimden kaldırma.
O yaraya elini sürme,mikrop
kaptırırsın.
Topluluk içinde burnunu
karıştırma.
Evin içinde koşuşturma.
Ağzında lolipop varken
koşuşturma.
Televizyonu çok yakından izleme
gözlerin bozulur.
Geç kalma.
Ağzın doluyken konuşma!
Benimle konuşurken bu tonu
kullanamazsın.
Ben seninle konuşuyorum,duvarla
değil.
Yapacak daha iyi bir işin yok mu
senin?
Sebzelerini ye,onlar senin
büyüyüp gelişmeni sağlıyorlar.
"Yeter!" yeter
demektir.
Git babana sor.
Dışarı çıksana,hava ne kadar
güzel.
Odana git ve yaptıklarını bir
kez daha düşün.
Partiye mi gidiyorsun?Sana
ihtiyacım olduğunda aramam için,telefon
numarasını bırak.
Kimlerle çıkıyorsun?
Anneleri de evde olacak mı?
Nasıl "Giymek için
birşeyim yok!" dersin?Dolabın ağzına
kadar dolu.
Tadına bakmadan karar
veremezsin.
Daha kaç kere söylemeliyim?
Bu dünyaya seni ben getirdim
geri götürebilirim de!
Yalan söylediğini gözlerinden
anlayabiliyorum.
Nasıl bu pisliğin içinde
uyuyabiliyorsun?
Bunu yaptığına inanamıyorum.
Bunu kimin buraya koyduğunu
sormadım,oradan kaldır dedim!
Herkesin ne yaptığı umurumda
değil,önemli olan sensin.
Kimin başlattığı umurumda
değil,yeter dedim.
Açıklama yapmak zorunda
değilim,hayır dedim.
Bilmiyorum yeterli bir cevap
değil.
İnşallah birgün senin de
kendin gibi çocukların olur.
Umarım yüzün bu şekildeyken
beni öpmezsin.
Ben herzaman senin için en
iyisini istiyorum.
Kapıyı kapat dedim,suratıma
çarp demedim.
Seni herzaman seveceğim.
Ben annemle hiç böyle
konuşmazdım.
Eğer bir daha
görürsem,seni.....
Fikirlerin gerekli olsaydı
sorardım.
Bikerecik söylemiş olsam neyse
ama bin kere söyledim!
İyi birşey
söylemeyeceksen,sus.
O kadar geç uyumasaydın bugün
erken kalkabilirdin.
Televizyon seni kurtarmayacak.
Şimdi yapmayacaksan,ne zaman
yapacaksın?
Hava soğuk olduğunda direklere
dilini yapıştırma!
Eğer okula gidemeyecek kadar
hastaysan,dışarı da çıkamayacak kadar da
hastasın demektir.
Bir yetişkin gibi davranmaya
başladığın zaman ben de sana bir
yetişkinmişsin gibi davranacağım.
Bunu senin iyiliğin için
yapıyorum.
Üçe kadar sayıyorum...
Ben herzaman senin yanında
olamayacağım,bazı şeyleri yapmayı öğrenmen
lâzım.
Sana bir daha sormayacağım.
Ben senin temizlikçin değilim.
Ben senin hizmetçin değilim.
Ödevlerin bitti mi?
Yatma vaktin geçmedi mi?
Ben sana değil dışardaki
insanlara güvenmiyorum.
Kardeşini rahat bırak.
Hayat hiç bir zaman âdil
değildir.
Seninle konuşurken gözlerime
bak.
Şu odanın haline bak,domuz
yatağı gibi!
Para ağaçta yetişmiyor.
Başkalarının gözlüklerini
takma,sonra kör olursun!
Benim çocuklarım öyle şeyler
yapmazlar.
Çoraplarının nerede olduğunu
bilmiyorum,onları izlemek benim görevim değil.
Sana soran olmadı.
Ayaklarını çek!
Evden mi
kaçacaksın?Eşyalarını toplamaya yardım
edeyim!
Evden mi kaçacaksın?Bu bir
tehdit mi yoksa söz mü?
Kapıyı kapa!Sokakları
ısıtmıyoruz.
Çeneni kapa ve yemeğini ye!
Yağmur yağıyor olabilir,şeker
değilsin,erimezsin!
Arkadaşının ailesi pencereden
atlamasına izin verse,ben de mi senin pencereden
atlamana izin vereceğim?
Birgün suratın öylece donup
kalacak.
Birileri ağlayarak odasına
çıkacak gibi görünüyor.
Armut dibine düşer.
Kulaklarında patates
yetiştirecek kadar kir var!
Somali'deki aç çocuklari
düşün...
Bu beni seni rahatsız
ettiğinden daha çok rahatsız ediyor!
Işığısöndür,baban
TEDAŞ'ın sahibi değil.
Müziğin sesini kıs!
Ağzından çıkanı kulağın
duysun.
Nasıl soğuk yemek
pişireceğimi henüz bilemiyorum.
Cehennemdeki insanlar da buzlu su
istiyorlar.
Ahırda mi büyüdün?Kapıyı
çarpmadan kapa.
Ben ne dedim?
Ne biçim notlar bunlar
böyle?Koca sene kıçını yaymadan ders
çalışsaydın daha iyilerini alabilirdin!
Hayır ın
neresini anlamadın ki?
En son kölen nerede ölmüştü?
Ben küçük bir kızken...
Ben senin kadarken
büyüklerimize saygımız vardı,simdi şu
dünyanın hâline bak.
Ben senin yaşındayken okula
gitmek için...
Ben senin kadarken...
Ne zaman döneceksin?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Kimlerle gidiyorsun?Onları
tanıyor muyum?
Kim öldü ve seni arkasında
patron olarak bıraktı ki?
Sen kim olduğunu zannediyorsun
ki?
Kim hayatın kolay olduğunu
söyledi ki?
Bu konuşmaları kim öğretiyor
sana?
Ayaklarını kurula!
Sinirlerimi zorluyorsun.
Dışarı çıkabilirsin...Odanı
topladıktan sonra.
Bulamadın mı?Ben nasıl
bulabilirim ki-Ben giymedim!
Eğer herşeyi yerli yerine
koysaydın şimdi hiç birşeyi arıyor
olmazdın.
En son nerede bırakmıştın ki?
Bir kitabı kabına bakarak
eleştiremezsin.
Boş mideyle güne başlanmaz.
Beni arayabilirdin.
Herzaman istediklerine sahip
olamazsın.Bu zor bir ders fakat şimdiden
öğrenmen gerekli.
Herşeye hemen cevabın hazır
değil mi?
Daha bir saat önce yemek yedin.
Yatağını hazırla ve uyu.
Sana göre yasaklar çiğnenmek
için konulmuş olmalılar.
Ahizeyi kulağına monte
ettirmiş olmalısın.
Sen herzaman benim bebeğim
olarak kalacaksın.
Bu yemeği yiyeceksin ve
seveceksin.
Bu vazoyu kırana kadar mutlu
olmayacaksın değil mi?
Kafa omuzlarına bağlı olmasa
onu da unuturdun.
Baban eve gelince herşeyi
öğrenecek.
En büyük sensin en iyi sen
bilmelisin.